Orijinal adı: Brain on Fire
Yazar: Susannah Cahalan
Sayfa Sayısı: 376
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Yabancı
Çevirmen: Anıl Ceren Altunkanat
Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitap diyebilirim. Tamamen gerçek yaşam üzerine kurulu ve yazarın kitabın isminde dediği gibi deliliğin pençesinde geçirdiği bir ay anlatılıyor. Öyle bir durumdan bahsediyoruz ki yazar bu kitabı anılarına dayanarak yazmıyor, çünkü o bir aya dair hiç bir anısı yok. Hiç bir şey hatırlayamadığı bu ayı video kayıtlarıyla, diğer insanlarla konuşarak aldığı bilgilerle tamamlayıp bize anlatıyor.
Gazeteci olan Susannah garip belirtiler göstermeye başlıyor ve ciddileşen krizleri onu hastaneye yatırıyor. Ama sorunun bir türlü ne olduğunu bulamayan doktorlar işin psikolojik bir temeli olduğunu düşünüyorlar. Bir sürü doktora muayene oluyor ve nihayet aralarından biri onun durumunun fizyolojik olduğunu, ensefalit gibi bir tablo olduğunu çözebiliyor. Beyin öyle bir organ ki nadir görülen bir reseptör sorunu size halüsinasyonlar, hafıza kayıpları ve ağır nöbetler geçirtiyor.
İşin korkutucu kısmı da burası zaten. Susannah kesinlikle şanslı kesimden, çünkü çoğu hastanın durumu anlaşılamıyor, hayatları boyunca hastanede kilit altında tutuluyor ve sonunda ölüyorlar. Tıbbın yeniliklerini takip etmekte olan bir doktora denk gelmesi gerçekten şans, çünkü kitabın sonunda kendisi de belirtiyor: Kim bilir kaç kişi aslında fizyolojik bir sorun olduğu halde psikiyatri koğuşlarında can çekişti? Doğru tanı koyulamadığı için hayatı kararan kaç kişi var?
Kitapta Susannah'nın gittikçe kötüleşen tablosunun yanında ailesinin çaresizliğini de okuyorsunuz. Bu durumun etraftakilere ne yaşattığı da sizi etkiliyor, üzüyor. Şu anda Susannah uzun süren bir tedaviden sonra normale döndü ama kendinde bazı farklılıklar olduğunun da farkında. Tasasız, şen şakrak eski haline göre daha bir sakin, ağır başlı biri. Çünkü hastalığın geri dönmeyeceğinin garantisi yok ve bu tip bir kaygı kişiliğinizde bir hayli fark yaratır.
Yazarın bu durumu makalelere konu dahi oldu. Kendisi şu an bu durumda olan hastalara yardım etmeyi ve bu durumu insanlara yaymakla uğraşıyor. İnternette videolarını ve röportajlarını bulabilirsiniz. Dediğim gibi okuması korkutucu ve etkileyici. Bu yaşam öyküsü kesinlikle tavsiyelerim arasında.
0 Yorumlar