Yazar: Linda Howard
Yayınevi: Epsilon
Sayfa: 488
Linda Howard, modern zamanlarda dünyaya gelmiş bir kadının, geçmişe ait bir sırrı bizzat yaşayarak açığa kavuşturmasını ve son derece romantik hikâyesini anlatarak okuyucularını
bir kez daha büyülüyor.
Antik el yazmaları üzerine uzmanlaşmış bir akademisyen olan Grace St. John, eline geçen birtakım eski belgelerin asırlar önce kaybolmuş bir Kelt hazinesinin aranan anahtarı olduğunu asla tahmin edemez. Ancak sınırsız gücün anahtarını elinde tuttuklarına inanılarak efsaneleştirilen Tapınak Şövalyeleri'nin ilgi çekici hikâyesini çözdüğü anda, söz konusu gücün peşine düşmüş acımasız bir katilin tek hedefi haline gelir.
Onu durdurmaya karar veren Grace'in, Şövalyeler'in sırrını sonsuza dek tutmakla görevlendirilen şöhretli bir savaşçının yardımına ihtiyacı vardır: karanlık bir öfkeye ve dizginlenemeyen tutkulara sahip vahşi İskoçyalı Niall. Onu bulmak ve kendi hayatını kurtarmak için Grace'in zamanda yolculuk yapması, on dördüncü yüzyıl İskoçya'sına geri gitmesi gerekmektedir.
Grace St. John hayatta her istediğine sahiptir. Çok sevdiği kocası, taptığı kardeşi ve yapmaktan müthiş zevk duyduğu bir işi vardır. Ama ne zaman ki nadide el yazmaları üzerinde çalışmaya başlar, yüzyıllardır süregelen bir arayışın içine düşer. İskoçyalı Niall ile alakalı metinleri eline ilk aldığı andan itibaren onu kendine çeker ve bir nevi bu Niall'e garip bir çekim hisseder. Ama Niall yıllar önce yaşayıp ölmüştür. Bu metinler ise çok sevdiği kocası ve kardeşinin hayatına mal olacak, Grace'i de hiç bilmediği bir dünyayla tanıştırıp hayatta kalmak için birçok şey öğrenmesi gerekecektir.
Kitabın kimi bölümlerinde ise Niall'i dinliyoruz. Tapınak Savaşçılarının kalan son Gardiyanı olan Niall aslında tüm kardeşlerinin öldürülmesinden dolayı Tanrı'ya çok sinirli, büyük bir savaşçı. Ayrıca da kralın soyundan geliyor ama bu bilgiyi kimse bilmiyor. Niall'ın en büyük görevi ise Tapınak'ın yıllardır saklanan hazinesini güvenden tutmak. Bu hazine yıllar boyu tüm güçlü insanların ele geçirmek istediği bir şey ve hatta Grace'in çalıştığı kurum da her ne kadar onun haberi olmasa da bu güç savaşının tam merkezinde.
Grace tam bir kaçak hayatı yaşamakta, bir yandan da elindeki bu garip metinleri çevirmeye çalışmaktadır. Ayrıca rüyalarında Niall'ın zamanına gidip ondan daha da etkilenmektedir. Niall ise bu kadının kim olduğunu ve nerede olduğunu anlamaya çalışmaktadır. İşler gittikçe daha tehlikeli bir hal alırken Grace ipleri eline almaya ve geçmişe giderek yaklaşan felaketi önlemeye çalışacaktır. Tabi bırakmak istemeyeceği bir adamı da tanıyacaktır.
Linda Howard benim sevdiğim tarzda bir yazar. Yayınlanan kitaplarının çoğunu okumuş biri olarak en sevdiklerimden olduğunu da söyleyebilirim hatta. Bu kitap da uzun olmasına rağmen bir çırpıda kendini bitirmemi sağladı. Tek sıkıntısının başlarda gereksiz anlatımlar olması. Bir ara Niall ne ara çıkıp gelecek dediğim yerler bile oldu bir türlü o kısımlar geçmeyince. Yine de zaman yolculuğunu konu alan etkileyici bir roman bence. Ayrıca tarihle iç içe olması da ayrı güzel.
0 Yorumlar