İlk yazının üzerinden biraz zaman geçti ve yeni bir SZO yazısının gelmesi gerektiğini düşündüm. Bu sefer sadece aşk kitaplarını yazacağım bir yazı olacak, bundan sonra gelecek olan ise diğer türleri kapsayacak. Çok uzatmadan başlayayım:
1. Başka Dilde Aşk / Mia Sheridan
Mia Sheridan aslında
Leo ile tanıştığım bir yazardı. Güzel yazdığını düşünmüş ve okurken de hiç sıkılmamıştım. Archer's Voice ise bir türlü başlayamadığım kitaplardandı, Hanife çevirince de artık elime almama gerektiğine karar verdim ve yine çok beğendim. Zaman geçirmelik romanslardan çok güzel kurgulanmış karakterlerle oluşturuyor kitaplarını Mia Sheridan. Konuşamayan Archer ve onu tüm kabuklarından çıkarmaya kararlı Bree'nin hikayesi hem hüzün hem de bol bol aşk dolu. Kesinlikle okumaya değer bir hikaye.
2. Overruled / Emma Chase
Emma Chase'i geçtiğimiz aylarda bizde çıkan "Karmakarışık" kitabıyla tanımış olabilirsiniz. Bir aşk kitabı, okumaya alışık olduklarınızdan ama bu sefer erkek karakter anlatıyor. Henüz o kitabı okuma şansım olmadı ama Overruled ilgimi çekti. Yazdığı ilk seriden sonra acaba bunda da erkek karakter mi anlatıyor dedim. Evet çoğunluğu yine erkek karakter Stanton anlatıyor. Gayet başarılı bir savunma avukatı olan Stanton, çocuğunun annesinden düğün davetiyesi alınca biraz kafayı yer gibi oluyor. Eski sevgilisini geri kazanmasına yardım etmesi için meslektaşı Sofia'yı ikna ediyor ve tahmin edebiliyorsunuz işlerin nasıl gelişeceğini. Sürekli karakterlerin avukat olduğu kitapları okuyordum ve bu da hoşuma gitti. Hoş bir okuma.
3. Practice Makes Perfect / Julie James
Bir önceki yazımda Suddenly One Summer kitabından bahsetmiştim yazarın. "Şeytan Tüyü" kitabı da bizden daha yeni çıktı hatta. Practice Makes Perfect kitabında da iki avukat var. Aynı şirkette çalışıyorlar ve şirket ortağı olma yolunda büyük bir yarış içindeler. Payton ve J.D. bu yarışı gerçekten abartmış iki hırslı avukat ve onların hikayesini okumak bu yüzden çok eğlenceli. Yıllardan beri gelen bu yarışta işler biraz değişmeye başlıyor ve ilk tanıştıklarında hissettikleri çekimi daha güçlü bir şekilde hissetmeye başlıyorlar. Güzel bir hikaye, güzel bir son ve geçirilen güzel bir zamandı benim için. En yakın zamanda çevrilmesi dileğiyle.
4. Just The Sexiest Man Alive / Julie James
Bir Julie James kitabı daha, bu hikaye biraz daha farklı. Ünlü bir Holywood oyuncusu olan Jason, yeni filminde bir avukatı canlandıracaktır ve sahneleri için ders alması gerekmektedir. Taylor ise bu işe zorlanmış kendine güveni bol, rahat ve sivri dilli bir avukattır. Jason'ın karizması ona sökmez ve bu durum Jason'ı şok eder. Kendinden etkilenmeyen bir kadın onda rekabet duyguları uyandırır ve kadını kendine aşık etmeye odaklanır. Tek sorun kendisinin de ona sırılsıklam aşık olacağını hesaplayamaması. Yine eğlenceli ve güzel bir hikaye. Sıkmıyor, germiyor. Benim de değerini geç anladığım bir yazar. Nedense bunca zaman kimse haklarını alalım dememiş, yeni yeni çıkmaya başladı ki o da FBI / Attorney serisi. Türkçe olarak bunu da raflarda görmeyi bekliyorum.
5. Sincerely, Carter / Whitney Gracia Williams
Küçükken birbirlerinden nefret eden, daha sonrasında ise en yakın arkadaş olan ikili Arizona ve Carter'ın hikayesi. Hikayenin başlarında aslında birbirlerine aşık olacaklarını pek de düşünemediğiniz garip bir ikili hatta. Tabi ki gidişat belli, sevgililerden kıskanmalarla başlayan iş gittikçe ciddileşiyor ve ikisi de arkadaşlıklarına zarar vermekten ölümüne korkuyorlar. Kısa ve sıkmayan bir kitap daha.
Reasonable Doubt serisine bayıldığım için yazarın diğer kitaplarının da takibinde olacağım.
6. Senin Yerinde Olsaydım / Lisa Renee Jones
Listedeki en gerilimli kitap. "If I Were You" bir ara okurum diyerek kenara attığım kitaplardandı. Arkadya onu çıkarmaya karar verince eh artık okuyayım dedim. Birkaç sene önce yazarın
başka bir serisini okumaya başlamıştım ve kitaplarının sonlarını havada bırakıp okuyucuyu deli ettiğini unutmuşum. Bu kitabında da tarzını konuşturdu ve inanılmaz bir son ile bitirdi. Komşusunun bulduğu günlükleri okumaya başlayan Sara hiç haberinin olmadığı bir dünyayı tanımaya başlıyor. Aslında sanat okuyan ama iş bulamadığı için okulda öğretmenlik yapan Sara'nın dünyası günlüğün sahibinin çalıştığı galeride değişiyor. Kimse Rebecca'nın neden kaybolduğunu bilmiyor ve Sara da ona ne olduğunu bulmaya kararlı. Tabi o esnada galerinin sahibi Mark ve yetenekli ressam Chris ile tanışıyor ve ikisi de onu garip bir şekilde etkiliyor. İkisinin arasında kalmış gibi görünse de aslında kimi seçeceği baştan belli. Ayrıca bu ikiliden birinin Rebecca'nın günlüğündeki kişi olması da muhtemel. Sizi sinir edecek bir depo sahnesiyle bırakıp giden bir kitap. Devam kitapları yakın zamanda çıkar mı acaba?
7. Aşka İkinci Şans / Jennifer Probst
Önceki yazıda da Jennifer ablanın bir kitabı vardı, aslında yazar benim uzun süre önce bu Marriage to Billionaire serisinin ilk kitabıyla tanıştığım biri. Seriye devam etme kararını verdim ve sonraki iki kitabı da okudum. Bu sefer Maggie ve Michael'ın hikayesi anlatılıyor. Maggie, erkek kardeşiyle evlenen Alexa ile çok yakın arkadaş ve Michael'ın Alexa'ya karşı umutsuz bir aşk içinde olduğunu düşünüyor. Michael'ın öyle bir düşüncesi yok ama bir türlü kendine inandıramıyor. Ama Michael'ın kız kardeşi evlenmek istiyor ve annesi de önce en büyük çocuğunun evlenmesinde kararlı. İtalyan geleneklerine bir hayli bağlı olan annesinin fikrini değiştiremeyince aklına sahte eş bulmak geliyor ve Maggie'den daha iyi bir aday olabilir mi? Yine sevimli, kısa ve sıkmayan bir kitap.
8. Adım Adım Mutluluk / Jennifer Probst
Serinin bir sonraki kitabında ise Michael'in kız kardeşi Amerika'ya geliyor ve yıllardır abisinin en yakın arkadaşı Max'e vuruk bir halde. Ama Max'in hatırladığı o küçük ve utangaç kız gitmiş, yerine kendine güvenen, alımlı bir kadın gelmiş. Carina abisinin şirketinde işe başlıyor ve onu kontrol etme görevi de Max'te. En yakın arkadaşının kız kardeşi olmasına rağmen kendini durduramayan Max ve uzun zamandır istediği şeyi elde etmek isteyen Carina'nın hikayesi de yine aynı şekilde kısa, sevimli ve sıkmıyor. Zaman geçirmelik kitaplardan.
9. The Vixen and the Vet / Katy Regnery
Aslında kitabın ismi içeriği hakkında bir hayli bilgi veriyor. Vet, veteran'ın kısaltması yani savaş gazisi. Vixen de onu cezbedecek bir kadını işaret ediyor ki doğru da. Asher orduda büyük yaralar almış biri. Yüzünün bir kısmını, bir kolunu kaybetmiş; bacağında da sorun var. Bu yüzden de kasabaya geri dönmüş ama yıllardır kimseyle iletişim kurmamış, evden dışarı çıkmamış. Kendini bir ucube olarak düşünüyor ve Savannah ona röportaj teklifiyle gelince bir hayli şaşırıyor. Savannah da kasabaya dönmek zorunda kalmış çünkü New York'ta sürdürdüğü gazetecilik mesleği güvendiği kişi tarafından suistimal edilmiş. Yeniden gazeteciliğe dönmek istiyor ve gelen teklifi değerlendirip 4 Temmuz'a uygun bir yazı hazırlamayı düşünüyor. En iyisi de kasabadaki savaş gazisinin hikayesi olur tabi. Ama beklemedikleri bir çekimle işler karışıyor, hatta Savannah ilişkiyi istemeden mahvedecek hatalar yapıyor. Biraz klişe buldum ama sıkıcı değil. Modern bir güzel çirkin masalı okumak isterseniz iyi bir tercih olur.
0 Yorumlar