Gözlerindeki Canavar hakkında birçok şey yazıldı çizildi, o yüzden ben biraz kısa geçmeyi düşünüyorum üzerinden. Gözlerindeki Canavar'da Ignazio Vitale isimli güzel arkadaş hiç de iyi bir adam değil öncelikle. En başlarda anlamasanız bile senelerdir içindeki karanlıkla birlikte büyük bir amaç peşinde.
Karissa ise, Naz'ı kurt olarak ele alırsak hikayedeki küçük sevimli kuzu diyebiliriz. 18 yaşında, daha gençliğinin baharında, hayatında kötü şeyler pek olmamış, biraz takıntılı bir anneyle büyümüş ve nihayet özgürlüğünü üniversitede kazandığını düşünen biri. Ama daha okulun ilk günlerinde Naz'ın eline düşmesi de kaderin garip bir cilvesi. Adamdaki karanlığı sezebilse de karşı koyması imkansız bir de.
İkinci okuyuşum oldu bu. Orijinalinden okuyup beğenmiştim ama sonra kurguyu tamamen aklımdan sildiğimi fark ettim. Tabi sayfalar ilerledikçe anılarım da geri gelmeye başladı, yine de sonunu hatırladığım halde tekrar o sayfalardan geçmek beni sıkmadı. Kesinlikle ikinci kitabın yakın bir zamanda çıkması gerek ki okuyup beğenenler olarak sonraki kısımlarda neler olacağını çok geçmeden öğrenebilelim.
Ayrıca gayet olay oldu biliyorsunuz ki bu kitap... Ben pek bir şey söylemek istemiyorum çünkü söylemek istediklerim defalarca belirtildi. Hiçbir şey bilmeden insanları yaftalamak bizde nedense genel bir sendrom.
Ignazio Vitale çok çekici bir karakter. Kötü olduğunu bildiğiniz adamın böyle çarpıcı şekilde sizi hapsetmesi çok ilginç. Karissa da öyle sıradan, her kitapta bulabileceğiniz klasik kadın karakterlerden daha iyi. Tabi geçmişlerinin bağlantısı çok sert orası kesin. Tabi ki sahnelerin birkaçında rahatsız olmanız muhtemel ve de kesinlikle kitap erotik romans, bunu bilerek okuyun derim.
0 Yorumlar