Kitap Yorumu: Yalnızlar Adası | Lisa Kleypas (Friday Harbor, #1)

Orijinal adı: Christmas Eve at Friday Harbor
Yazar: Lisa Kleypas
Yayınevi: Epsilon
Sayfa: 181



"Umutlar, deneyimler karşısında galip gelsin..."
Altı yaşındaki Holly yağmurlu bir akşam, aile olarak bildiği tek kişi olan annesi Victoria'yı kaybettikten sonra konuşmaz olmuştu.

Mark Nolan'ın hayatında ihtiyaç duyduğu son şey ise altı yaşındaki bir kız çocuğuydu. Ancak o da kaybettiği kardeşinin bu sessiz çocuğunun hayatını güzelleştirmek için her şeyi yapabileceğini fark edecekti.
Kız kardeşinin ona son tavsiyeleri açıktı. "Her şeye onu sevmekle başla. Gerisinin geleceğinden eminim."

Maggie Conroy ise bir senelik eşini kaybettikten sonra, tekrar âşık olmaktan korkuyordu. Yine de hayal gücünün sihrine inanıyordu. İşlettiği oyuncakçı dükkânında Holly Nolan'la tanıştığında, bu küçük kızın sihre ihtiyacı olduğunu o da anlayacaktı.


Yalnızlar Adası benim bir süre önce keşfettiğim bir serinin ilk kitabı. Şu an için dört kitabı yayınlanan Friday Harbor serisinin tamamını okudum ve sonraki kitabını dört gözle bekliyordum ki Epsilon sürpriz yapıp seriyi çevirmeye karar vermiş. Her ne kadar öncelikle başladığı seriyi bitirmesini istesem de bu serinin de çok güzel olması biraz yatıştırıyor insanı. Ben de madem çıktı, hafızamı bir tazeleyeyim diye tekrar okudum kitabı.

Yalnızlar Adası, Nolan kardeşlerimizin en büyüğü olan Mark’ı anlatıyor. Tahmin edersiniz ki sonraki kitaplar da diğer kardeşlerin kitapları. Üç erkek kardeş de Friday Harbor’da yaşıyor. Kız kardeşleri ise bir kazada hayatını kaybedince küçük kızı Holly’e bakmak dayılarına düşüyor. En küçük kardeş Alex’in kendince birçok sorunu olduğu için asıl dayılığı Mark ve Sam yapıyorlar. En başta küçük bir kıza bakma düşüncesi onları korkutsa da buna alışıyorlar, hatta kıza bir hayli bağlanıyorlar. Tek sorun ise annesinin ölümünden beri Holly’nin ağzından tek kelime çıkmaması.

Maggie ise adanın oyuncakçısı. Doğal olarak Mark ile karşılaşmaları orada oluyor, birbirlerinden etkilenseler de bir şey yapmıyorlar. Mark ise onu özellikle Holly’i konuşturmaya başlayınca görmüş oluyor. O sırada devam eden ilişkisinin de bitmesi gerektiğini böylece anlıyor.

Kitap gayet kısa, güzel bir zaman geçirmeniz için de çok iyi bir tercih olur bence. Nolan’ların aile ilişkileri, Holly ve dayılarının sevimliliği, ayrıca Maggie ile Mark’ın ilişkisi bence bu kısa kitap için gayet iyi anlatışmış. Sonraki kitaplar da bir hayli sevimli ve güzel.

Vakti zamanında serinin üçüncü kitabına da yorum yapmışım. Üçüncü kitap tüm serideki favori kitabım ayrıca. Eğer okumak isterseniz Dream Lake yorumuna bakabilirsiniz.






 

Yorum Gönder

0 Yorumlar