Yayınevi: Martı
Sayfa: 456
Seattle’da işler beklenmedik şekilde karışır…
D’Artigo kardeşler, Gölge Kanat’ın ordusunu Öteki Dünya’yı ele geçirmeden durdurmaya çalışırken, kurt adamlar esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmaya başlar. Yakın arkadaşları Amber da kaçırılınca, doğaüstü güçlere sahip kardeşler olayın izini sürmeye karar verir ve zehirli bir karışımın silah olarak kullanıldığını fark eder.
Tüm bu yaşananlar yetmezmiş gibi D’Artigo kardeşleri bekleyen başka bir bela daha belirir; Stacia Bonecrusher!
Ruh mührüne ulaşmayı kafasına koyan Stacia, hedefine ulaşmak adına D’Artigo kardeşlerden kurtulmaya karar verir ve bunun için başlarına ödül koyar.
D’Artigo kardeşler şimdi birçok tehlikeyle aynı anda mücadele etmek ve hayatta kalma savaşı vermek zorundadır…
Biz D’Artigo kardeşleriz, Öteki Dünya Haber Alma Ajansı’nın seksi ve tecrübeli ajanlarıyız… Yarı insan, yarı peri olduğumuz için doğaüstü güçlere sahibiz. Fakat bazen kontrol altında tutmakta zorlandığımız bu güçler başımıza bela olabiliyor…
Kimi zaman iyi, kimi zaman kötü bir cadı olan ablam Camille’in kaderi son zamanlarda önemli ölçüde değişti. Menolly hâlâ ölümsüzlüğe alışmaya çalışan bir vampir.
Ben mi? Ben Delilah, kedi kadınım ve çok ilginç bir aşk hayatım var. Ama hayat sadece eğlence ve oyundan ibaret değil. Şeytan generalin izini sürüyoruz ve o bize sıkıntı yaşatmakta çok kararlı…
D'artigo Kardeşler benim aslında çok çok sevdiğim bir seri. Bilmiyorum benden çok seven olmayabilir hatta, tanıdığım çoğu insan hiç sevmiyor :D Kızlarımız çok eşli, o yüzden her kitap bir sürü erkek karakterle geçiyor. Bir de Gölge Kanat'ı durdurmak uğruna her kitapta hem yeni müttefikler hem de yeni düşmanlar çıktığı için arkadaki karakter sözlüğü olmasa ayvayı yerdik heralde.
Kardeşlerden en çok vampir olan Menolly'i seviyordum ama sanırım biraz Delilah'a kaydım bu kitapla. Bence Delilah en şirin kardeş olduğu kadar içinde en tehlikeli yaratığı da besliyor. Sonbaharın Efendisi'nin Ölüm Bakiresi olan Delilah, normalde aslında minnoş bir kediye dönüşüyor. Ama bu diğer yarısı ile siyah bir puma çıkıveriyor içinden. Ayrıca doğumda kaybettiği ikizi de ona bir hayli yardım ediyor bu kitapta.
Ruh mührü bu kitapta buluyorlar. Bir önceki kitapta pek bir olay olmamıştı ama bu sefer hem Stacia'yı öldürüyorlar hem de her ne kadar en başta tuzağa yürümüş olsalar da bir ruh mührü daha buluyorlar. Bu ruh mührü de Menolly'nin barında çalışan kurtadam Luke'ın kız kardeşinin boynunda bulunuyor. Cüce kraliçeye mührü götürmek için kız kardeşi ile Luke diğer dünyaya geçiyorlar.
Delilah'ın yeni saç kesimi de çoook güzel oldu bu kitapta. (Resim 11. kitap kapağından)
Özel hayata gelirsek nihayet sümsük Chase ile tam olarak ayrılıyor. Chase bir önceki kitapta Abıhayat suyu içip ölümsüz gibi bir şey olmuştu, hazırlıksız yakalandığı için de bunalımda gibi bir şey. Sürekli Delilah'ı kendinden uzaklaştırıyor ve Delilah bunu en sonunda kabul ediyor. Bu sefer de Shade ile tanışıyoruz - hani yeni favori erkek arkadaşları olmaya aday benim için. O da garip bir melez, bir yarısı siyah ejderha olduğu için Dumanlı ile sidik yarıştırdıkları bir kısım var kitapta. Shade de Sonbaharın Efendisi ile ilişkili olduğu için ve kendini Delilah'a adadığı için nihayetinden kızımız asıl ruh eşini buluyor. Takım da güçlü bir müttefik kazanıyor.
Bir hayli heyecanlı bir kitaptı, büyük bir zevkle okudum. Zaten çok ara vermişim son kitaptan beri, o yüzden de inanılmaz özlemişim. Bir sonraki kitap Kanlı Seçim de bu ay içinde çıktı. Onun yorumu da yakında burada olacak. Seriyi seviyorsanız kesinlikle kaçırılmaması gereken bir kitap.
ps: Seri şu an 18 kitap olarak görünüyor. Daha yeni yarılıyorum yani olayı. Umarım yazar 18'de kesin bir final yapar, yoksa bizim çeviri ile yetişmemiz çoook uzun sürecek.
0 Yorumlar