Yorum: Ömrüm Senindir (Bride Quartet, #4)

Orijinal adı: Happy Ever After
Yazarı: Nora Roberts
Epsilon
344 sayfa


New York Times çok satan yazarı Nora Roberts, sizi Connecticutın en gözde evlilik planlama şirketi Vowsun kurucuları Parker, Emma, Laurel ve Macle son bir macera yaşamaya çağırıyor.
Parker Brown arkadaşlarının çocukken oynadıkları oyunu rüyalarının işine çevirmiştir. Ve artık Vowsun yüzü odur her gelinin taleplerini karşılar; bütün işlerin zamanında halledilmesini sağlar; Emmanın romantik çiçeklerinin, Laurelın nefis ikramlarının ve Macin çarpıcı fotoğraflarının göz alıcı bir şekilde bir araya gelmesinden sorumludur.
Rüyaların gerçeğe nasıl dönüştürüleceğini çok iyi bilir Tamirci Malcolm Kavanaugh her şeyin nasıl işlediğini çözmeye bayılan biridir ve Parker Brown da bir istisna değildir. Ancak Parkerın erkek kardeşi onun iyi bir arkadaşıdır ve Mal bu küçük flörtün bir beraberliğe dönüşmesinin ciddi bir adım olduğunun farkındadır.
Uzun bir süredir hiçbir erkek Parkerın ilgisini çekmemiştir ama kuzguni saçlarıyla motosiklet sürücüsü Mal, görünen o ki bu konuda oldukça hünerlidir. Tutkulu öpücükleri, Parkerı ona karşı bir şeyler hissetmesine neden olacak kadar gafil avlar. Parker işinde risk alırken her zaman gözü karadır ama bu defa hayatının şansı için kalbini ortaya koymalıdır.

Düğün serisinin de sonuna gelmiş olduk bu kitapla. Serinin bitişi beni biraz hüzne soksa da final gerçekten güzel oldu. Bu kitap Parker’ın aşkı bulmasını anlatıyor, zaten kızlar arasından da tek o kalmıştı. Ve de şanslı erkeğimiz ise kitaptaki erkek grubun yakın bir arkadaşları olan seksi tamircimiz Malcolm. Parker ile aralarında bir önceki kitaptan da bir şeyler başlamış olsa da, ilişkinin alevlenmesi bu kitabın başlarında gerçekleşiyor.

Parker önceki kitaplardan hatırladığımız üzere Vows şirketinin beynini oluşturuyor. Aşırı düzenli, dakik ve planlı bir kadın olan Parker, Malcolm’un arkasında yaptığı bir motor turu ile (arabası hasar aldığından) kendinden geçiyor ve zaman içinde Malcolm ile beraberken bütün sorunlarını unutup hayatı gidişatına bıraktığını fark ediyor. Tabi Malcolm da Parker’ın her halinden yararlanmasını biliyor. Birçok kez Parker’ı öpücüklerinden dolayı şaşkın bir halde bırakıyor. Ayrıca Malcolm’un annesi de çok tatlı bir kadın, oğlundan önce Parker’ı aileye alıyor denebilir.

Kitaptaki bir diğer büyük olay da Mac ve Carter’ın düğünü. Sonlara doğru gerçekleşen bu düğün kızların hepsini ve Bayan Grady’i bol bol gözyaşlarına boğuyor. Malcolm’un ise kafasına düşmesi gereken taş düğün esnasında oluyor. Evlenen çifti izlerken ve de Del ile Jack’in evlilik planlarını, neden evlendiklerini, hayatlarındaki kadınların önemini dinlerken Malcolm da Parker’a ne büyük eşeklik ettiğinin farkına varıyor. Çünkü bir süredir kızı kalkanından içeri sokmamaya kararlı bir halde davranıyordu ve Parker ona aşık olduğunu söylemiş olsa da karşılığı nasıl vermesi gerektiğini bilemiyordu. Düğün bu vesileyle iyi bir sonuca bağlamasını sağlıyor.

Kitap yavaş yavaş biterken, bütün kızlarımıza gelinlik bulan Parker’a gelinlik bulma sırası geliyor. Parker en başta heyecan yapıyor ve gelinliği, daha doğrusu annesinin gelinliğini gördüğünde gözyaşlarını tutamıyor. Mutlu bir sahneyle kapanışı yapan kitap da biz okuyucuların yüzünde mutlu bir tebessüm bırakıyor.

Serideki her kitap gibi bu da çok güzeldi, hatta Mac’in düğününü okumak çok daha güzeldi. Kitabı okurken sanki uzun zamandır tanıdığım kişilerin büyümelerini izlemişim gibi hissettim. Noracığım tabi ki güzel bağlamış ama keşke diyorum ki, hani diğer kızlarımızı da içeren bir epilog gibi bir şey yazsa? Hepsinin düğününü görsek de öyle final yapsak? İçimdeki romantik böyle bir şeye bayılırdı cidden =)




Yorum Gönder

0 Yorumlar