Yazarı: Nora Roberts
Yayınevi: Epsilon
Sayfa: 437
Yıl 2059. Teğmen Eve Dallas'ın kocası Roarke, Agatha Christie'nin ölümsüz eseri Beklenmeyen Şahit'in tiyatro oyununun yapımcısıdır. Açılış gecesinde Leonard Vole‘yi canlandıran oyuncu Richard Draco, yüzlerce seyircinin ortasında kalbinden bıçaklanarak öldürülür. Asıl sorun, bir cinayet romanında olması gerektiği gibi oyundaki herkesin Richard'ı öldürmek için bir sebebi olmasıdır. Genç ve güzel kadınları dilediğince baştan çıkaran ve bir kadın düşmanı olan kurbanın gizemli ölümünü çözmek ise Eve'e düşecektir.
Ancak Eve, bu davayı çözerken artık geçmişte kaldığına inandığı acılarıyla tekrar yüzleşmek zorunda kalacak ve Roarke'ın yardımıyla bunlarla hesaplaşacaktır.
Bu kitabı aslında bir süre önce okudum, yalnız etrafımdan
gelen baskılara dayanamayıp (!) yorumunu öne çektim. Şimdi kitapta Eve Dallas
var, Roarke var, yazarı da Nora… Yani karakterleri övmekle zaman
geçiremeyeceğim, çünkü ikisi de özellikle Roarke favorilerimden. Aşkları,
aralarındaki ilişki, farklı kişilikleri, ortak geçmişleri sizi hala çekmediyse
daha da çekmez zaten.
Bu kitapta Nora’nın zihnine girmeyi başardım nihayet. Öncelikle
olaylardan bahsedeyim biraz. Çok ünlü bir tiyatro oyunu sergilenmektedir, oyun
da Agahta Christie’nin bir romanından uyarlanma bu arada. İşte sırf bu nedenle
bile kitabı sevebilirdim, Nora’daki Agahta sevgisini de hissettim bir derece. Neyse
geri dönecek olursak, oyundaki sahte ölüm anı bir anda gerçeğe dönüşüyor, sahte
bıçak gerçek bıçakla değiştirilmiş bir halde ve ölen oyuncu da etrafı
tarafından hiç sevilmeyen, adi bir pislik. Şimdi karakteri kimse sevmediği için
bir an aklıma Doğu Ekspresinde Cinayet geldi, ama oynanan oyun o olmadığı için
zoraki eledim onu. Oyunun adını tam hatırlamıyorum şu an, Türkçedeki adı ile
çeviri adı farklı olabilir ya da belki Türkçesi hiç olmayabilir, bulamadım
çünkü.
Eve de Roarke’un özel balkonunda oyunu seyretmekte o an. Olayı
anladığı anda duruma el koyuyor ve soruşturma işleri başlıyor. Soruşturma
esnasında Eve, tanıdığı çok olmayan bir karaktere ulaşıyor, çok gizli ve garip
olan bu kadın onu düşündürüyor. Beni ise düşündürmüyor çünkü o an Nora keşke
şunu yapsa diye düşündüm, sonra düşündüğüm şeyi Nora’nın da düşünüp kitabın
finalini öyle yaptığını gördüm :D Zaten kitap karakterleri, kurgusu felan
süperdi, sonunu da en iyi bitirebileceği şekilde bitirmiş. Eve hatta ilk defa
bu kitapta katilin yanında, ona suçlamaları düşürebilmesi için taktik dahi veriyor
sonunda. Ama siz de okusanız anlarsınız, öldüğüne hiç kimsenin üzülmediği,
kendi kızını bile taciz edip onunla yatan biri. Kızın haberi yok ama adamın
var, bu da işi sadece daha da iğrençleştiriyor. Anladınız bence.
Ayrıca Peabody ile Ian arasındaki ilişki de gelişiyor. Eve
her ne kadar bu duruma katlanamasa da ileride resmi olarak sevgili olacakları
kesin. Henüz olamadılar, çünkü Peabody kabul etmek istemiyor aralarındaki
olayı. Ian da Roarke’dan bazı numaralar kapıyor bu arada. O yüzden Peabody’nin
kaçması zor olacak. Eve ile Roarke ilişkisi yine aynı, kıskanılacak tarzda bir
sevgi ve bağlılık var aralarında hala. Summerset ile de durum değişmemiş bir
halde.
0 Yorumlar