Yazarı: Susan Elizabeth Phillips
Pegasus
416 sayfa
Gracie Snow, efsanevi eski futbolcu Bobby Tom Denton'ı ne pahasına olursa olsun Teksas'a sürükleyerek ilk filminin çekimlerine götürmekte kararlıdır. Ama 1957 model bir T-bird sahibi, egoist bir kovboyu evcilleştirmek Ohio'lu bu utangaç genç hanımın altından kalkamayacağı kadar ağır bir görev gibi görünmektedir. Son derece yakışıklı ve çekici olmasına rağmen Bobby Tom'un bir film yıldızı olma konusunda şüpheleri vardır ve bir türlü aklından ve hayatından çıkaramadığı bu patronluk taslayan ufak kadınla işbirliği yapmaya yanaşmamaktadır. Böylece baş belası Bobby Tom işbirliği yapmaktansa tekdüze bir hayat süren Gracie'yi vahşi bir kediye çevirmeye karar verir. Ama kötü çocukların saklanamayacağı kadar küçük bir kasabada melek yürekli bir vahşi kediden daha tehlikeli bir şey olamayacağını hesap etmemiştir. İki unutulmaz insan sevgiyi, kahkaha atmayı ve tutkuyu keşfederken ve sadece cennette var olabilecek bir birliktelik doğmak üzereyken kıyamet kopacaktır.
Bu yazara gerçekten bayılıyorum, bu kitabında da beni çok eğlendirdi yine. Karakterimiz Bobby Tom, Aşkta İlk Çeyrek kitabını okuduysanız hatırlarsınız, bu kitapta futbolu sakatlığından dolayı bırakmış olarak görülüyor. Bu yüzden de depresyona yakın bir şeyin içinde. Bu boşluğun içinde film anlaşması yapıyor ama hiç tınlamıyor yapması gerekenleri. Onu sete götürmek içinse şirketten kızımız Gracie geliyor. Zor da olsa onu götürüyor ama geç kaldığı için de işinden oluyor. Bobby tabi böyle olmasın diye maaşını cebinden vermeye karar veriyor ama kızın haberi yok. Haberi olunca zaten ortalık yıkılıyor.
Kızımız 30 yaşında bir bakire, ilk gördüğünden beri Bobby'e tutkun. Bobby'nin memleketinde de hoş zaman geçiriyor. Herkesle dost oluyor alışıyor, Bobby de içten içe onun kimseyle olmasını istemiyor bu yüzden onun ilki olmaya karar veriyor. Gayet güzel giden bu ilişkinin yanında bir de Bobby'nin annesinin şehrin sevilmeyen ismiyle ilişkisi var, bu kısmı zaman zaman daha çok sevdim diyebiliriz. Annesi, kocasının ölümünden sonra tekrar birini sevmeye izin veremiyor, ama içten içe çok istiyor. Adam zaten vurgun garibim, Bobby'den de izni alamıyor bir türlü. Ama tabi kitabın sonlarında onlar muratlarına eriyor.
Gelelim bizim çifte. Her şey güzel giderken bir gün Gracie maaşını aslında Bobby'den aldığını öğreniyor, zaten bu para konularında huzursuz, aldatıldığını düşünüp bütün ilişkinin mahvolmasına ön ayak oluyor. Zavallı Bobby de tam ona aşık olduğunu anlamışken dumur oluyor. Terk edilme kısmı vs. oralar çok acımasız sahnelerle dolu valla. Bobby de hatalarının üstüne kendini içkiye veriyor, hapse düşüyor. Ama Gracie'nin ellerinden kaymasına izin vermeye hiç de niyeti yok.
Diğer kitaplarını daha çok sevmiştim, bu yüzden buna 4 verdim. Kadınla hala tanışmamış olanları acilen tanışmaya teşvik ediyorum. Kurgusu da dili de çok güzel, bir hayli de akıcı her kitabı. Kitabı 24 saat içinde bitirdim zaten uykusuz kala kala. Anlayın artık.
0 Yorumlar