Yazar: Tess Gerritsen
Yayınevi: Martı
Sayfa: 477
Herkesin yarası vardır, ama bazılarınınki daha belirgindir…
Bambaşka hayatlara ait Claire, Will ve Teddy adında üç masum çocuğun yolları bir anda, hiç beklenmedik bir trajediyle kesişir. Önce aileleri, ardından koruyucu aileleri katledilen bu çocuklar için artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Peki, onları bir araya getiren bu sarsıcı olaylar bir rastlantı mı yoksa birbirleriyle bağlantılı gerçeklerin önemli bir halkası mıdır?
Jane Rizzoli ile Maura Isles, katledilen ailelerle ilgili araştırmalarını derinleştirdikçe uzayan sır perdesini aralayabilecek, bu çocukları bekleyen korkunç kaderi değiştirebilecekler midir?
Gerritsen her zamanki gibi mükemmel karakterler ve gizemli kurgular yaratmadaki ustalığını konuşturmuş.
-The Washington Post-
"Rizzoli'nin, günümüzde yazılmış en iyi dedektif karakterlerinden biri olduğu bir kez daha anlaşılıyor."
-Fresh Fiction-
Serinin bu son yayınlanan kitabını uzun süredir kitaplığımda bekletiyordum. Şu an anlıyorum ki inanılmaz bir salaklık yapmışım. En son okuduğum Sessiz Kız'a resmen tapmıştım, neyine sonrasında gelen kitabı beklettim anlamıyorum. Hem de Rizzoli kitabı yani, kendimi sizin yerinize de esefle kınadım.
Şimdi kitaba gelecek olursak... Hemen 6. kitabı hatırlatayım önce, çünkü Mefisto Kulübü'nü bilmiyorsanız kurgu havada kalır. Karakterlerin çoğunu - Lily Saul, Antony Sansone - çat diye tanıyacaksınız 6'yı okuduysanız. Evensong isminde Sansone'e, daha doğrusu Mefisto Kulübü'ne ait olan mükemmel bir okul var. Ama tüm öğrencileri hayatlarında büyük kayıplar yaşamış. Mefisto Kulübü de vizyonu gereği yaşayan şeytanlarla savaştığından, bu tip çocuklara hemen kol kanat germeye başlamış. Hatta öğrencilerden biri olan Julian'ı sekizinci kitap Buz Gibi Soğuk'tan hatırlayabilirsiniz. Maura ile hayatta kalmaya çalıştıklarında aralarında garip bir anne-oğul ilişkisi oluşmuştu. İşte Maura da tatil niyetine Evensong'a geliyor, hem Julian'ı görürüm hem de okula bakarım diye ama iş peşini bırakmıyor. Evensong'da insanlar ölmeye başlıyor.
Tüm olay bir garip, Jane de bu yüzden bir türlü anlayamıyor ama işin içinde CIA felan olduğunu kitabın sonlarına doğru anlıyoruz. Maura hala okulda, Jane ise nihayet çocukları avlayanın kim olduğunu anlayıp okula koşturmaya başlıyor. Yine tıpkı Mefisto Kulübü'nde olan yaşanıyor. Her yeri gayet güzel kilitliyorlar, dışarıdan birinin girmesini engelliyorlar ama gelin görün ki katil çoktan içeride! Yani birebir 6. kitap. Okuyanlar nereden bahsettiğim anladılar tabi ki. İşte bunun üzerine Maura geriliyor, Sansone geriliyor, siz geriliyorsunuz... Jane nerede kaldı diyorsunuz... Ama şu son 30-40 sayfada oha dediğim büyük bir şey oldu. Yaklaşık 10 sayfa sonra o oha'yı geri aldım, çok daha büyük bir oha oldu. Hani anlatamam gerçekten. Mükemmel gerildim diyebilirim.
Kurgu harika, ama Maura gene yalnız. Her yorumumda dert yanıyorum, Sansone ile Maura mükemmel çift olacaklar ama bir türlü önlerini göremiyorlar. Açıkçası Maura göremiyor, hatta Jane ile direk söylüyor o derece. Ve bence ilk defa bu kitapta Maura'nın Jane için ne kadar önemli olduğunu da anlıyoruz.
Her şey bir yana, kitaptaki kurgu, komplo o kadar iyi ki yine kitabı bitirip duvara baktığım bir an yaşadım diyebilirim. Tess abla kesinlikle kendini aşıyor. Bu serinin dışındaki kitapları da iyi ama kesinlikle bu seri kadar iyi değil. O yüzden belki de polisiye severlerin en en en çok okuması gereken yazar Tess Gerritsen.
11. kitap yurt dışında aralık ayında çıkacak, bize de çok geç kalmaz heralde. Bu arada serinin 8. ve 9. kitaplarına yaptığım yorumlara da bakabilirsiniz:
Buz Gibi Soğuk - 8. Kitap
Sessiz Kız - 9. Kitap
0 Yorumlar