Orijinal adı: The Dead Zone
Yazar: Stephen King
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa: 384
John Smith paten kaymayı seven sıradan bir çocuktur. Bir gün paten sahasında geçirdiği küzük bir kaza hafif bir beyin sarsıntısına neden olur. John bu olayın üzerinde durmaz ve olağan yaşamına devam eder. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Farkında olmadığı bazı değişiklikler olmuş, önsezileri ve bazı duyuları gelişmiştir.,
Yıllar sonra John bir kaza daha geçirir ve yaşamındaki bazı ayrıntılar belirginleşmeye başlar. Artık kimsenin duymadığı, bilmediği ve hissetmediği her şey onunla arkadaş olmuştur.
Çağrı aslında yazarın tam olarak tarzı ile tanıştığım kitabı bence. İlginç bir konuyla kendisini bir hayli okutan bir kitap da ayrıca. Aslında her şeyin çocukluğunda başladığını fark etmesi zor olur ama her şey kendini geçirdiği trafik kazası ile gösterir. 4.5 yıl komada kalan John Smith (isim seçerken çok düşünmemiş sanki) uyandığında dehşet yeteneklere sahip olduğunu keşfeder. Adı kahine çıkan Johnny, uyuduğu süre içinde neler kaçırdığına da üzülür, deli damgası da yer, ama en çok sevdiği kızın evlenmiş olması ona koyar.
İnsanlara dokunduğu anda olacak olan şeyleri görebilen Johnny bu yeteneğini annesinin etkisinde kalarak - annesi çok garip bir din fanatiği - yararlı şeyler için kullanması gerektiğini düşünür. Bir grup gencin yarısını kurtarır, seri katilin kimliğini açığa çıkarır ve aslında en önemlisi Greg isimli psikopat koltuk sevdalısını Amerika'nın geleceği için durdurur. Bu son olay kitabın finali zaten, bu kısma geliş gayet olaylı zaten anlayacağınız üzere.
İlginç bir kitaptı. Hani bir sonraki sayfada neler olacağını düşünüp durursunuz ya o ayar. Bir hayli de pişmanlık dolu, keşkeler bol bol geçiyor kitapta. Özellikle sevdiği kız Sarah konusunda. Ama aslında kimsenin bilmediği bir gerçek de var sonunda. Belki ülkesini kurtarıyor ama kendisinin sonu hiç de öyle olmuyor. Okuyup da görebilirsiniz, Johnny bu yetenek yüzünden nelerden vazgeçiyor.
0 Yorumlar