Kitap Yorumu: Kara Gönülçelen | Gena Showalter (Royal House of Shadows, #1)

Orijinal adı: Lord of the Vampires
Yazar: Gena Showalter
Yayınevi: Harlequin
Sayfa: 224




Bir zamanlar barış içindeki Elden Krallığı, Kan Büyücüsü tarafından saldırıya uğrar. Kral ve Kraliçe hunharca öldürülürler. Tahtın varisi olan vampir Nicolai, çocukların en büyüğüdür ve kaderin bir cilvesi olarak kendini köle pazarında bulur. Delfina'nın kötü kalpli prensesi,

Kara Gönülçelen olarak anılan Nicolai'ı satın alır ve onun hafızasını siler. Ancak Nicolai'ın içindeki intikam ateşi bir türlü dinmek bilmez. Jane Parker, rüyalarında gördüğü şu vampirin etkisinden bir türlü kurtulmayı başaramaz. Vampir, onu kendi dünyasına davet edip duruyordur.

Jane bir gün gözlerini hiç bilmediği bir gerçeklikte açar.


Harlequin Mystery serisine başladı, iyi de oldu. Mayıs'ta başlanan Raintree serisine bayılmıştım, bu ay başlayan Royal House of Shadows da fena değil gibi görünüyor. Serinin ilk kitabı Kara Gönülçelen mükemmel olmasa da iyi bir başlangıçtı diyebilirim.

Nicolai, krallığı baskına uğrayıp ebeveynleri öldürüldükten sonra büyü ile hafızası silinir ve köle olarak satışa çıkar. Delfina'ın iğrenç prenseslerinden birinin pençesine düşer ve çileli günleri başlar. Bir şekilde büyük kız kardeşi öldürmeyi başarsa da küçük olanından kurtulamaz. Rüyasında gördüğü kadından uzun süredir etkilenen Nikolai onu kendine çağırır.

Jane ölümcül bir trafik kazasında ailesini kaybetmiş, kendisi de çok ağır yaralanmış bir bilim kadınıdır. O da bir süredir rüyalarında Nikolai'yi görmekte ve onu arzulamaktadır. Bir gün eve döndüğünde bir kutu bulur. İçindeki defter Nikolai'nin cümlelerini içermektedir ve uykuya daldıktan sonra kendini diğer evrende, vampirlerin, kurt adamların, büyücülerin olduğu bir yerde ölmüş olan Delfina prensesinin kılığında bulur. Görüntüsünün bu şekilde olmasını Nikolai sağlamıştır ve Jane'i olduğu gibi sadece o görebilmektedir.

Jane'in Nikolai'ye güvenmesi zaman alsa da çok geçmeden bir ikili olurlar ve oradan kaçmanın yollarını ararlar. Bu esnada yollarına birkaç şey çıkacak olsa da birbirlerinden vazgeçmeye hiç niyetleri yoktur.

Fena değildi, biraz daha yavaş ilerleyebilirdi tabi. Harlequin yapısı gereği hızlı ilerliyor ama bu sefer çok da sevemedim. Yine de seri başlangıcı olduğu için okumak gerek.




Yorum Gönder

0 Yorumlar