Sayfa: 240
Türkçe edisyonu: Yolda :)
Yirmi iki yaşındaki Sydney için Kyler'a aşık olmak yeni bir şey değildi. Kyler onu parkta ittiğinden ve Syd ona çamur pastası yedirdiğinden beri en iyi arkadaştılar. Ancak yıllar içinde, ona aşık olmuştu, ölesiye. Peki bunda sorun neredeydi? Kyler bir erkek fahişeydi. Bir kaç geceden uzun süre bir kızla kalmıyordu ve Sydney ona olan aşkını ilan ederek üniversitedeki son yılı tehlikeye atmak istemiyordu.
Kyler, Syd'e ulaşmasının imkansız olduğunu düşünüyordu. O mükemmeldi ve her şeydi. Ancak ona olan hislerini her zaman gizlemiş ya da başka bir dişiye yöneltilmişti. Sonuçta Kyler her zaman yanlış taraftaki fakir oğlan olacaktı ve Syd asla ulaşamayacağı kızdı. Lüks kayak tatilinde, büyük kar fırtınası yüzünden tutsak kaldıklarında, birbirlerine karşı duydukları ateşli hislerin yüzeye çıkması için onları engelleyecek hiçbir şey yoktu. Arkadaşlıkları çekime direnebilir miydi? Daha da önemlisi, hayatta kalabilecekler miydi? Çünkü kar düştüğünde, birisi onları izliyordu. Kayak gezisi birden fazla açıdan hayatlarını değiştirebilirdi.
Frigid; ülkemizde çok sevilen Melez Sözleşmeleri ve Lux serilerinin yazarı Jennifer L. Armentrout'un, J. Lynn takma adıyla yazdığı new adult (yeni yetişkin) bir roman. En yakın arkadaşına aşık olan Sydney, kendisine bir türlü o gözle bakmayan Kyler ile ne yapacağını bilememektedir. Beraber olduğu her kız yüzünden kalbi de kırılır hatta. Ama Kyler'ın yanındaki cevheri fark edebilmesi içine başına bir kaya düşmesi şarttır haliyle.
Bütün her şey tipi esnasında tatil yapacakları kayak evine gitmeleriyle başlar. Arkadaşlarıyla orada buluşmayı düşünen ikili, diğerlerinin hava şartları yüzünden gelememesi yüzünden bir başlarına kalırlar. (Burada sırıttığınızı hisseder gibiyim.) Sydney, içtiği bir gece hislerini daha fazla içinde tutamaz ama Kyler buna şaşırmış gibi görünse de içten içe sevinmektedir, çünkü bu yasak düşünce bir süredir onun da aklını çelmektedir. Zaten gösterdiği kıskançlık örnekleriyle durum anlaşılmaktadır bir nevi.
Çiftimiz yakınlaşırken başlarına garip şeyler gelmeye başlıyor. Ağacın kabloları koparması yüzünde elektrikler gidiyor, Sydney camın önündeyken ona ateş ediliyor, biri jeneratörün kablolarını kesiyor. Kim olduğunu bulamıyorlar ama Kyler koruma içgüdüleri had safhada bir şekilde dolaşıyor. Tipi yavaşlayıp da kasabaya inen Kyler'a sürpriz yapmak isteyen Sydney onun eski Kyler olduğunu görüyor ve eve bir hücüm dönünce de bir bakıyor ki iki adamın...
Daha fazla spoiler içeren yorum olmasın diye burada dan diye kesiyorum. Sonuç olarak çiftimizin arası biraz nane molla, aksiyon da yaşıyorlar ama en sonunda nihayet ikisi de gözlerini açıp birbirlerine kavuşuyorlar. Yıllarca süregelen bu etkilenme durumu da nihayete eriyor.
Kitap sizi sıkmıyor, zaten biraz Linda'nın Fırtına romanını da andırıyor. Biraz daha farklı tabi ama karda mahsur kalıp başlarına bir şeyler gelen çift temasını hep sevmişimdir. Biraz daha dişinizi sıkarsanız alıp okuyabileceksiniz de. Ben de yazarın ertelediğim diğer romanlarına geçebilirim.
0 Yorumlar